Laiklik, din ile devlet işlerinin birbirinden ayrılması ilkesidir. Bu ilke, devletin dini inançlara veya kurallara göre yönetilmemesi, hükümetin dini kurumlar ve kurallardan bağımsız olarak işleyişini sürdürmesi gerektiğini savunur. Laiklik, bireylerin dini inanç özgürlüğüne saygı gösterirken, devletin nötr bir pozisyonda olmasını esas alır.
Laiklik, özellikle şu noktalarda belirginleşir:
Devletin Dini Tarafsızlığı: Devlet, tüm dinlere ve inançlara eşit mesafede durmalıdır. Hiçbir dini inanç veya mezhep devlet tarafından ayrıcalıklı olarak desteklenmemeli veya aşağılanmamalıdır.
Din ve Eğitim Ayrımı: Genelde laik devletlerde, devlet okullarında dini eğitim zorunlu değildir. Din eğitimi seçmeli olarak sunulabilir veya özel dini okullarda verilebilir.
Din ve Hukuk Ayrımı: Laik devletlerde, yasalar din kurallarına dayandırılmaz. Yasalar, evrensel ve rasyonel prensiplere göre oluşturulur. Dini kuralların doğrudan yasa olarak kabul edilmesi durumu laiklik ilkesiyle çelişir.
Bireyin Dini Özgürlüğü: Laiklik, bireylerin inançlarına göre yaşama özgürlüğünü savunur. Bu, bireylerin dini inançlarını özgürce ifade edebilmelerini, diledikleri dine inanabilme veya hiçbir dine inanmama hakkını kapsar.
Laiklik ilkesi, birçok ülkede Anayasa veya temel yasa metinlerinde yer bulmuştur. Ancak laikliğin uygulanma şekli ülkeden ülkeye değişiklik gösterebilir. Bazı ülkelerde laiklik sıkı bir şekilde uygulanırken, bazılarında daha yumuşak bir yaklaşım benimsenir. Laiklik kavramının ortaya çıkışı ve yaygınlaşması, özellikle 18. ve 19. yüzyıllardaki Aydınlanma hareketiyle bağlantılıdır. Ancak laiklik anlayışı, toplumsal, kültürel ve tarihsel bağlama göre farklılık gösterebilir.